Biyolojik çeşitlilik; genetik, tür ve ekosistem katmanındaki tüm canlı yaşam formlarının bütününü temsil eder.
 
Bütüncül bir yaklaşımla, sofranıza gelen tüm besin maddelerinin yetiştirilmesi sırasında, topraktan, suya, yaprağa, gövdeye ve havaya kadar, o besinin gelişimine katkı sağlayan yaşamsal organizma ve mikroorganizmaların korunması, daha sağlıklı gıda üretimi için olmazsa olmazdır.
 
Son 70 yıllık süreçte, Dünya nüfusunun artış hızı, yaşam kalitesinin nispeten düzelmesi, gıdanın, büyük hacimlerde, kitlelerin çok kolay ulaşabileceği şekilde satılması gibi gelişmelerle birlikte doğan talebin bir sonucu olarak, tarım faaliyetleri toprağa, içindeki mikroorganizmalara, çevresindeki faydalı bakterilere ve
yaşama zarar verecek alışkanlıkları benimsemiştir.
 
Bunların başında yoğun toprak sürme faaliyetleri, nitelikten çok nicelik anlayışıyla, daha çok verim adı altında, dışarıdan sürekli olarak toprakların asit dengesini bozan kimyasal gübreler ve Mono Kültür tarımla birlikte yoğun biçimde kullanılan zirai ilaçlar gelmektedir.
 
Kimyasal zirai ilaçlar, çiftçilerin tabiri ile “zehir” kullanımı, meyvelere zarar verebilecek birkaç türü, böcek ve mantarı elimine etmek için kullanılırken, aslında o meyvenin, yaprakların, toprağın, gövdenin üstündeki tüm faydalı böcek, yaşam ve mikroorganizmaları da öldürüyor. Yıllar içinde yoğun biçimde kullanılan bu yöntemler, kalıcı olarak biyo çeşitlilik kaybına dönüşerek, besleyiciliği az, daha tekdüze tatlara sahip meyve olarak tüketiciye ulaşıyor.
 
Biyo çeşitliliği artırmak için Tedra di Verde olarak her sezon birbirinden güzel çiçeklere sahip, eşil gübre olarak da kullandığımız örtü bitkileri dikiyor, hiç toprak sürmüyor, arazilerimizin çevresine polen taşınımını arttıracak arı kovanları koyuyor, her arazimize lavantalar ekiyor, hiç bir kimyasal zirai ilaç kullanmayarak, çok daha derin ve lezzetli tatlara sahip, sağlıklı, güvenli ürünleri sizlere ulaştırıyoruz.