Emekle beslenmiş bir değer üretebilmek, cömert toprağa hak ettiği özeni gösterebilmek, insan emeğinin kutsallığını kızımıza, Arya’mıza, hatta gelecek nesillere aktarabilmek adına  çıktığımız uzun soluklu bu yolculuğun ilk küçük adımlarını 2019’da yol arkadaşım Merve Pizrenli ile birlikte attık.

Bizlere toprak sevgisini, iş disiplinini ve değer üretme azmini küçüklükten aşılayan babamız Erkan Pizrenli başta olmak üzere, tüm ailemizin ve güç birliği yaptığımız deneyimli tarım emekçisi Rafet Uysal ve ailesinin desteği ile iki yıllık yoğun bir planlama ve çalışma sonucu Pamukova İsabalı Köyü’nde mikro ölçekli bir zirai kalkınma projesini başlatıyoruz.

Nasıl mı?

Köyümüzün bereketli topraklarında, özenle, onarıcı tarım prensiplerine bağlı olarak yetiştirdiğimiz sebze ve meyvelerimizi, güç birliği yaptığımız tarım emekçilerimiz ile birlikte, kadın istihdamını önceleyerek, yine aynı köyün içinde uluslararası standartları baz alarak kurduğumuz üretim tesisinde özenle kurutuyor, titizlikle işliyor, katma değerli birer ürüne dönüştürüyor, tüm aracılık bariyerlerini kaldırarak, doğrudan satış kanallarımız ile sizlerin beğenisine sunuyoruz. Bu özgün, çağın şartlarına, taleplerine hızlı adapte olabilen, yerelde karbon ayak izini minimize etmiş üretim modeliyle ürünlerimizi tazelik, doğallık zincirini kırmadan son kullanıcıya hızlı bir şekilde ulaştırabiliyoruz. Bunun yanında köyümüzde, kadınlarımızın sorumluluk almasını ve iş gücüne katılımına öncelik veriyor, sürekli istihdam sağlıyor, gençlerimizin köylerinde kalarak bir gelecek kurmalarını, üretmelerini teşvik ediyor, özenle üretilen ürünlerimizi sempatik köyümüz İsabalı’ndan Türkiye’nin dört bir yanına ve dünyaya ulaştırabilmeyi hedefliyoruz.

Daha yolun başındayız.

Markalaşma, altyapı, kalite kontrol ve kapasite konusunda daha yapılacak çok işimiz var ancak; doğru yolda olduğumuza ve hedeflerimize sizlerle ulaşacağımıza inanıyoruz.

Hayallerimiz büyük ve uzun vadeli… Bir köyün dönüşümüne, gelişim yolculuğuna önayak olabilirsek, yerelde kalkınmaya güzel bir örnek yaratabilirsek, tarım emekçilerimizin doğaya ve toprağın sağlığına daha çok özen gösterdikleri bir ortamı teşvik edip, bölgenin florasını ve çeşitliliğini bir nebze daha zenginleştirebilirsek ne mutlu bize!

Biz, yerelde üretmeyi ve toprakla bütünleşmeyi çok sevdik. Umarız siz de bu emek ve özeni en az bizim kadar seversiniz. Belki bir gün bu sayede, İsabalı Köyü’nü hep birlikte mutlak durak noktamıza dönüştürürüz.

Hepimize iyi yolculuklar!

TOPRAĞA, DOĞAYA VE ÜRETMEYE AŞIK BİR AİLE!

1915 yılında, Kosova’nın Prizren şehrinden yaşanan zorunlu göç ile başladı Pizrenli Ailesi’nin hikâyesi. Sakarya Uzun Çarşı’da yeniden filizlenip hayata tutunan, Kütahya’daki çiftlik hayatında bir fidana dönüşen, İstanbul’da kök salan aile, üç jenerasyonun kuru kahvecilikten, metal işleme teknolojilerine uzanan mücadeleli, üretken yolculuğunda, toprağa olan sevdasını hep içinde canlı tuttu. Yeniden doğuşun sembolü olan topraklara dönüş hayali, bereketli Pamukova’nın İsabalı Köyü’nde alınan ilk üzüm bağları ile gerçek oldu. Hayaller zamanla evrildi, büyüdü ve emek verilerek özenle üretilen katma değerin, yerelde kalkınmanın, doğaya, toprağa verilen değerin sembolü Tedra Di Verde’ye hayat verdi.

Tedra di Verde, Bizans kayıtlarında ‘Melangina (Malagina); üretken kara topraklar’ olarak belirtilen, sert ve yumuşak iklimi bağrında yumuşatan, harmanlayan özel bir havaya, subtropikal nemli iklime sahip Sakarya’nın İsabalı Köyü’ndeki Pamukova’da hayat buldu.

İsabalı Köyü, kuzeyinde Akçakaya ve Hüseyinli Köyü, batısında Şeyhvarmaz Köyü, güneyinde Eğriçay Köyü, doğusunda Pınarlıbacı Köyü ile komşudur. Mahalle, Samanlı Dağları’nın aşağı eteklerinde Pamukova Ovası’nın devamında, ”Kavaklı Suyu” su kaynağı etrafında kurulmuştur. Sakarya iline 57 km, Pamukova ilçesine 12 km uzaklıktadır. Marmara Bölgesi’ni Akdeniz’e bağlayan D 650 karayolu, İstanbul’u Anadolu’ya bağlayan YHT Hızlı Tren yolu ve 1890’larda yapılan tarihi tren yolu, İsabalı Köyü’nün sınırları içinden geçer ve bu bölge, doyumsuz ova manzarasıyla da konuklarını kendine hayran bırakır.

 

Zaman içinde yöre halkını ve toprağını iyi tanıyan Pizrenli Ailesi; idealist bir yaklaşım sergileyerek, yenilikçi bir oluşumun, tarım emekçilerinin emeğini merkeze alan bir yapılanmanın öncüsü oldu. Kırsal kalkınmaya örnek olabilecek mikro ölçekli bir zirai kalkınma projesi olan Tedra di Verde; zirai faaliyetlerini, toprağın mikyobiyolojisini önemseyen, bölgenin zayıflayan florasını, biyolojik çeşitliliğini zenginleştirmeyi merkeze alan, onarıcı tarım prensipleri çerçevesinde dönüşümü hedefleyen, zaman içerisinde tüm bölgede “nicelik”ten ziyade “nitelik” diyen, çağın gereksinimlerine uyan, doğaya karşı sorumluluklarını bilen tarım çalışmalarını benimsetmeye çalışan yepyeni bir oluşumun adı. Çocuklarınıza gönül rahatlığı ile yedirebileceğiniz kalitedeki geleneksel ve yöresel ürünleri, tazelik ve doğallık döngüsü kırılmadan, yerelde uluslararası üretim standartlarında hızlı biçimde işleyip, katma değerli ürünlere dönüştüren farklı bir üretim anlayışının sonucu.

Pizrenli Ailesi bugün, güç birliği yaptığı Uysal Ailesi ve tarım emekçileriyle çok değerli olan ama hak ettiği değeri göremeyen tonlarca ürünün katma değerli ürüne evrilmesini, köyde ikamet eden kadın emekçilere sürekli istihdam sağlanmasını, gençlere ise köylerinde kalmak için bir umut yaratmayı hedefliyor. Köyün üreten, çalışan insanı ile son kullanıcı arasındaki tüm bariyerleri kaldırarak, ürünü tedarik eden bir projeyi gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyor.

ÜRÜNLERİMİZ